İzleyiciler

Tragedya dergisi

Cehaletin Yüksek Lisansı

Bu Blogda Ara

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Işık yolunda



1. Bölüm

Ve varlığının beni yok ettiği bir gece daha...

yine sensiz nefes alıyorum
ve zevk alamıyorum hayattan 
her nefesten...

sahi ya sende benim gibi hissetmiyorsun değil mi? 
ben her nefesimden nefret ederek 
her nefesimde boğularak geçirdim

en soğuk karanlığı yaşıyorum 
en derin geceyi
bir ay var beyaz, bir de sen
her şey daha da kararırken 

yaşamak isteyen bir bedenim vardı oysa kasabadaki son günlerimde 
savaşmaya ne gerek vardı hayatta
ve şimdi bir beyaz  gözüm kaldı
diğeri kan çanağı tadında
dolan yaşlarım kararır...

sanırım burayı terk edeceğim dönmemek  üzere 
bir krallığa taşınacağım son kez yaşamak biçiminde
hayallerini kuruyorum tatsız kafamın içinde
seninde olmanı isterdim yıllar öncesine gitmeden önce
kasabayı seviyorum hala yaşayanlar çok güzel hepsi özelleşmiş bedenler
ve bu yalandan gerçekliğimden uzaklaşıyorum 
kanlar içinde,
umarım haklısındır...

20.11.2019

Bölüm 2

en kara bedenimi giyindim bugün
zihnimi boşaltmak üzere
bir çöp poşeti aldım
giysilerimden kara...

bir hırsız bedeninde soygundaydım sanki
tüm gece, bu iğrençlikleri boşaltmak üzere
bunalmış bir gerçeklik yıkıyorum şu odanın içine
en sonda odayı molozların içine..

kısaca yeni sayfalar açıyorum
en soğuk derinlerimden
bir kitap çıkarıyorum
yeni sayfalar sanki
istiklaldeki yalnız kalabalığımı anlatıyor bana
içinden hiç hayat kalmamış bedenleri gösteriyor

bu yeni krallığa giden yolculuğa başlıyorum sonunda...

22.11.2019


Bölüm 3

Bak insanları sevdi hep gözüm
kalbim ise hep yabancı yalancı
ve insanları seçemedim
garip suratlar..

ve kayıklara bindim saatlerce
eskimiş, delinmiş, çürümüş tahtalar
ama yaşanmış, yaşanmışlıklar ile dolmuş kayıklara bindim
garip yaşantılar...

Ama özledim aslından karayı
uzaklara açılmanın zevki kadar güzel rüzgarda yüzmeye doydum sanırım
biraz kara hayal edesim geliyor
garip dalgalar...

24.11.2019



Bölüm: Belirsiz Kanatlar


Uzayan günlerdir belki  de saatlerdir
tam emin olamam bu vakitlerden,
Bakarak lambanın duvarda çizdiği ize
duvarda gezen böcekleri izleyerek
geçen vakitlerden öteye;

Lambası kısalmış penceresinde
boşluğu yırtarken bir buhar sesi
bir tren uzandı göklerden göklere
bir dalgın kadının beyaz gölgesi

kömür vagonu ve yolcular
aldılar beni bu dalgaların sessiz ama hırçın çığlıklarından
Ve bir ses duydum:
Belirsiz kanatlar trenine hoş geldin...


03.12.2019 

Bölüm: Mühür

büküldü benimle beraber soğuk demirler ve hissettim...
Şimdi biliyorum yolumu, yolları, yolumuzu
beraber gidemesek de seninle topraklarıma doğru
ben koşuyorum belirsiz kanatlar ile oraya

kralın yanına kaçıyorum
beyaz, kızıl, siyah ve soluk atlarla
haber getiriyorum yokluğa, yokluğu

her mühür doğacak yeniden toprakta ve ben bulacağım onları
ısınmış ellerim ile
ve o zaman bekle beni yaşayanlar...

27.03.2020





Bölüm: Uçurtma

uçurtmanın telini göklerde aradım hep
biraz garip bir güçtü benimki
gölgeleri kapı sanarak yaşadım hayatları, hayatlarımı
ve artık atlarım var ve geldim topraklara
ışık yolundan
ne gariptir bana atlı tren diyorlar burada
çok durmayacağım ama
bir emanet tasım var onu alacağım sadece
sonra belirsiz kanatlara yetişmeliyim sanırım
buraya kara atım ile geldim
üzgünüm ama...

03.04.2020





bölüm: orman

belirsiz kanatlar treni orman istasyonunda dinlenmek üzere durdu...

gözleri yanıyor, akıl almaz bir parlama içinde
ağından soğuk hava çıkıyor, ormanın içinde

acıyı hissetmek adına çıplak ayaklı
ya da sadece gezdiği samimiyet için böyle

ona akmıyor zaman
ya  da o buna inanıyor
kaybettiklerini arıyor bulutlarda, yağmurlarda, kuru otlarda

ve çığlıklar çığlığa ince bir kadın tonu duyuluyor
benden önce her şey sonsuzdu
ben istedim de böyle oldu ve
kadın ağaç oluyor
kadın dağ oluyor
kadın suya karışıyor,
çıplak ayaklı şaman da onunla beraber suya giriyor

sesi karışıyor bulanık geceye
çıplak ayaklı şaman dans ediyor
kanlar akıyor bedeninden, her yanından ama umursamıyor
belki zevk alıyordur
tekrar yudumluyor çayını
dayanılmaz bir hızı var
karanlıkta gölgesine giriyor şaman.


Bölüm:Anes

nasıl oluyor bilmiyorum.
her kadını sen görür oldum
beni karartıyorsun
güçlerimin sınırı yok sanardım, hep bunu söylerdim
benim güçlerim senmişsin, nereden bilerbilirdim
ne olur, ne olur gel Anes seni ararım
lütfen gel Anes...

24.04.2020

Bölüm: Bitti

ben kimmişim ki
öldüm sayende ve kurtuldum sahi ya senden güçlerimden 
böyle daha kolay
artık normaller gibiyim 
yok öyle kıyamet şakası 
seni dinlemiyorum gerçekten 
çok kandırmışın beni

16.04.2020






































Share
Tweet
Pin
Share
3 yorum

1-Amaç verme eğilimi


Kutup yıldızı, gördüğümüz en parlak yıldız. Yolumuzu gösteren yön bulduran yıldız. Eğer insanlar olmasaydılar kutup yıldızının bir ismi olur muydu? Yahut bir amacı olur muydu? Kutup yıldızının ilk var olduğundan itibaren bir amacı yoktu elbette ona amacını bizler, biz insanlar yükledik. Konuyu daha derine sürükleyecek bir soru daha hayatın var oluştan bir amacı olmak zorunda mıdır yoksa ona bir amacı kendimiz mi veririz?

2-Ağaçlar ve yapraklar


Belirli bir ağaçtan belirli bir insanın kafasına yaprak düşme ihtimali neredeyse imkansız düzeyinde düşüktür ancak her hangi bir ağaçtan her hangi bir insanın kafasına yaprak düşmesi saniyede bir defa tekrar edecek kadar sık gözlemlenir.Yani daha milyonda birini bile keşfedemediğimiz bu evrende belirli bir gezegende kuantum yasalarına bağlı olasılıkcıkçı moleküller fizik yasalarının zorundalığında bir hayat oluşturması çok zordur ama bu devasa evrende her hangi bir gezegende fizik yasalarına uyan bir gezegen çıkması kaçınılmaz düzeyinde bir ihtimale bağlıdır.

3- Dengesel vücut



   İnsan bilinci ile yapılmış olan saatlerde bir kontrol mekanizması bulunmaz çünkü pili olduğu sürece hata olmadan işler yani mükemmel sistemlerin bir yöneticisi olmaz. İnsan bedenindeki en basit denge olan kalsiyum dengesi için dahi iki farklı yönetim birimi, hormon görevlidir.Yani bedenimiz mükemmel değil sadece oluşan ihtimaller arasında olmuşmuş olan en iyi seçenekti 
Share
Tweet
Pin
Share
1 yorum

Mazmum cesetler




Her birimizin yüzlerce fotoğrafı vardır. Tatile giderken, arkadaşlarımız ile buluştuğumuzda hatıralar bırakmak isteriz bu küçük hayatlarımızdan. Kalıcı olmak isteriz fotoğraflar ile. Sahi ya hatıra olsun diyerek ne çok şey yapıyoruz. Buzdolabı magnetleri gezdiğimiz yeni şehirlerden alırız sonra eve geri dönünce sürekli göreceğimiz bir yere asarız. Buzdolabı magneti dendiğinde hepimizin aklına benzer özellikte şeyler geliyor. mıknatıslı, kabartılarak oluşturulmuş çeşiti renkler ile boyanmış ve genelde bir şehri betimler nitelikte. Yani buzdolabı magneti bağlamı hepimizde aynı ideayı uyandırıyor.peki ama bu yanda duran adana görseli buzdolabı magneti ne zaman bağlam oluyor; üstünde Adana yazdığı zaman mı, eğer bu yazı yazmasaydı bir hatıra olmayacak mıydı veya ne zaman hatıra olmaktan çıkar? Bu şey hatıra olmaktan çıkabilir mi? Kaç anlam öldürürsek bağlam olmaktan çıkar bu magnet?

Adana maneti
Bağlamlar ne kadar gerçekse anlamlar o kadar geçicidir. Ve bağlamların kendisini sadece içerilerindeki anlam örüntüleri ile inceleyebiliriz ancak bu anlamlar bağlamdan o kadar kopuklar ki bizler incelemeye çalıştığımızda gerçek datayı almamız neredeyse olanaksız bir hal almaktadır. Bu yüzden bağlamın kendisi hakkında noktaları bilemeyiz, Gorgias'ın düşüncesi ile noktaları bilsek dahi anlayamayız. Bağlamın kendisini direkt olarak anlayabilsek, inceleyebilseydik gönderene ihtiyaç duymazdık. Gönderenler her yerdedirler; bu yazıyı okuduğunuz ekran, ekranı tutan el ya da ekranın durduğu masa, masanın bulunduğu ev, gökyüzü... Fakat bağlam tüm bu gönderenlere maruz kalarak bağlandığı anlamı veren bu yazıdır. Bu yazı sizin eviniz ile ya da ekranınız ile alakalı değildir yani içindeki gönderenleri ne kadar düşürmeye çalışırsak çalışalım bu yazı bu yazıda bir yerlerdedir fakat içerisindeki anlamlar ile beraber bulunamaz. Bizler bağlama direkt erişiyor olsaydık bu gönderenlere ihtiyaç duymazdık ancak bu gönderenlerin tamamı bağlama ulaşmamızı değil bağlamı anımsatmasını sağlıyor. Buzdolabı magnetine geri dönecek olur isek içerinde  bütün anlamları(mazmunları) tek başına incelediğinizde bir hatıra olmaz mutlakla ideaya ulaşması için bağlandığı farklı anlamlar kümesi olmak zorunda. Hatta tüm bu anlamlar bir aradayken dahi ideasına ulaşamayabilir mesela buzdolabı magnetinin Adana'dan siz tarafından hatıralık olması amacı ile almış olmanıza rağmen adana yazılı buzdolabı nagnetinin sokakta da satılıyor olması sizin buzdolabı magneti bağlamı ile bağladığınız tüm anlamaları öldürüyor. Yani sokakta satılıyor olma anlamı diğer bağlı tüm anlamları öldürmüş oluyor. Yani bağlanan her yeni aslında bir önceki anlamı öldürerek bağlanmak zorundadır zaten bu da bağlamın trajedisidir.  





Share
Tweet
Pin
Share
No yorum
Newer Posts
Older Posts

kategoriler

felsefe ruh varlık şiir
  • Medeniyet demo
    İnsan, yaratılmışların en değerlisi daha doğru deyişle en gerçeği. GİRİŞ: İnsan, Biz ve ben Basit bir tanımlama yaparak insanı düşünebilen ş...
  • Somnium dei
        Giriş : Rüyada geçen bir günle, uyanık geçen bir günün ağırlığını tartmak istersek, ...

Blog Archive

  • Ağustos 2025 (1)
  • Temmuz 2025 (1)
  • Ocak 2025 (1)
  • Eylül 2023 (1)
  • Ocak 2023 (1)
  • Kasım 2022 (1)
  • Ağustos 2022 (1)
  • Temmuz 2022 (3)
  • Nisan 2022 (4)
  • Mart 2022 (2)
  • Şubat 2022 (1)
  • Şubat 2020 (1)
  • Aralık 2019 (1)
  • Kasım 2019 (3)
  • Ağustos 2019 (5)
  • Haziran 2019 (2)
  • Nisan 2019 (1)

Created with by BeautyTemplates